İki düşman aile, Furtunalılar ve Koçarililerin bitmek bilmeyen savaşı yıllardır sürüp gitmektedir. Geçmişte çok büyük bir sevda yaşayan Adil Koçari ile Esme Furtuna kan hakkı yüzünden karşı karşıya gelirler, Esme Adil’i vurur. Aralarındaki tüm düşmanlığa rağmen Adil KoçariEsme Furtuna’yı ele vermez ve “ben kendimi vurdum” der. Tam o sırada çok uzaklardan gelen Yunan bir Doktor Adil’in hayatını kurtarır. Yunanlı bir anne ve İstanbul Rum’u bir babanın kızı olan bu kız büyük bir sırrın peşine düşüp Trabzon’a gelmiştir. Eleni’nin gelişinden sonra ne Adil için ne de Esme için hayat aynı olmayacaktır.
Kaza yapan Adil ve Eleni, ölüm kalım mücadelesi verirken Gökhan ve adamlarının kurduğu pusunun tam ortasında kalır. Kurşunların arasında hayatta kalmaya çalışan ikilinin yardımına Esme yetişir. Adil, Eleni’ye saldıranların hesabını sormaya kararlıdır. Köyde “Yunan doktorla Koçari birlikte” dedikodusu büyürken, Oruç’un Sevcan’la nişan hazırlıkları da hız kazanır. Ancak köyde barınmasına izin verilmeyen Eleni, yorgun düşüp hastalanır. Sahilde Eleni’yle karşılaşan Oruç, ona yardım eder ve Esme’ye emanet eder. Esme, tüm köyün tepkisine rağmen Eleni’yle “kızı gibi” ilgilenir. Öte yandan, nişan töreni sırasında Adil’in “kan hakkıyla” kendisine bırakılan araziyi geri almak için gelmesi, Esme ve Adil’i burun buruna getirir. Bu sırada Şerif, cezaevindeyken Eleni’nin ölüm emrini verir. Eleni ise kendisini bekleyen tehlikenin henüz farkında değildir.
Eleni, uğradığı saldırı sonrası denize düşer. Onu kurtaran Oruç, Eleni’yi Esme’nin pansiyonuna getirir. Saldırganı göremeyen Eleni, kimseye güvenemez ve yalnızca Adil’i görmek ister. Adil, Esme ve Eleni pansiyonda yeniden bir araya gelirken; Eleni’ye saldıranın kim olduğunu bulmak için harekete geçerler. Bu sırada Adil, Fadime’nin kaybolduğunu öğrenir. Zarife bir takas önerir: “Araziyi geri ver, kardeşini al!” Ancak bu pazarlık, Furtunalılar’ın bir kez daha “Koçari adaleti”yle karşı karşıya kalmasına neden olacaktır. Şerif Furtuna’nın beklenmedik dönüşü ise tüm dengeleri altüst eder.
Şerif’in hapisten çıkışıyla birlikte tüm taşlar yerinden oynar. Furtunalar cephesinde gerilim yeniden tırmanırken, Adil geçmişin izlerini silmeye karar verir. Eleni’yi denize atanı açıklamayan Esme’ye rest çeker. Eğer susmaya devam ederse, pansiyonunu ve tüm Furtuna’yı yıkacaktır. Oruç’un amcasına olan güveni, Melina’nın “Amcan Eleni’yi sattı.” sözleriyle sarsılır; bu kez hesap sorma sırası Oruç’tadır. Behçet ise Eleni’yi yardım bahanesiyle kandırarak yaylada kurduğu tuzağa düşürür. Eleni’nin ölüm haberini alan Oruç, onu koruyamamış olmanın acısıyla yıkılır.