Deniz Bayraktar isimli genç bir kadın evinde vahşi bir şekilde öldürülmüş olarak bulunur. Öte yandan uçurumun dibinde de bir erkek cesedine rastlanır. Barış, Adem, Ayşe ve Volkan kısa zamanda bu vakanın sıradan bir vakadan çok daha fazlası olduğunu fark edecektir. Sürprizlerle dolu ve bir o kadar da kafa karıştırıcı hikayesiyle seriye güzel bir başlangıç yapılıyor.
Belgrad ormanında göğsünden okla vurulmuş bir ceset bulunur. Olay yerine gelen Barış Başkomiser ve ekibi iki ay öncede aynı şekilde öldürülmüş başka birinin bulunması yüzünden bunun bir seri katilin işi olduğunu düşünür. Her ikisi cesedin elleri ve gözleri bağlanmış, kulak zarları patlatılmıştır. İki cesedinde ağzından Kuran-ı Kerim’in Beled süresine ait sureler çıkar. Ekip araştırmaya başladıkça iş başka boyutlara ulaşır. Ormanda bulunan üçüncü cesetle beraber Barış başkomiser ve ekibini zor saatler beklemektedir. Katilin surelerle vermek istediği mesaj nedir? Üç cesedin arasında geçmişte ne gibi bir bağ vardır?
Ertemoğlu malikanesinin bireyleri en mutlu günlerinde öldürülürken, cesetler evin büyük kızı Hande tarafından bulunur. Evde öldürülmeyen tek kişi ise akli dengesi yerinde olmayan Perihan babaannedir.
Peri adında küçük bir kız kaçırılır. Annesi İpek ve eski emniyet müdürü dedesi Refik ise onun bulunması için yapılması gerekenler konusunda sürekli sorun yaşamaktadırlar. Ayrıca Pelin'in kaçırılması, geçmişteki bazı sırları da ortaya çıkaracaktır.
Bir gece kulübünde işlenen çoklu cinayetleri araştırmaya başlayan ekip, büyük bir sorunla karşılaşır. Olayın tek şahidi, kulüpte şarkıcılık yapan Leyla'dır ve Leyla kördür. Leyla'nın verdiği sınırlı ipuçlarıyla şüpheliler sorgulansa da müspet bir sonuç alınamaz.
Kilyos Sahili’nde Aleyna isimli genç bir kızın cesedi bulunur. İşin ilginç tarafı onun doğum günüdür ve ayrıca 4 haftalık hamiledir. Bölüm ilerledikçe ekibin karşısına çıkan şüpheli ve deliller aracılığıyla Aleyna’nın son gününe konuk oluyoruz.
İkinci serinin ilk filmi olan “Hayalet Gemi”de Suriyeli göçmenler ve umut tacirlerinin soluksuz hikayesiyle çifte cinayet düğümünün nasıl çözüleceği işleniyor.
Tarlabaşı civarında bir çöplükte, emniyette sevilen bir polis olan Ekrem Komiserin cesedi bulunur. Cumali en yakın dostu Ekrem’in öldüğünü öğrenince yıkılır ve katili bulmadan rahat edemeyecektir.
Bir villada aynı aileden üç kişi hunharca katledilmiştir. Hayatı kumar yüzünden mahvolan, karısı ve küçük kızından ayrı, sefil bir hayat yaşayan Mehmet cinayetlerin sorumlusu olarak görülür.
Göl kenarında, park halindeki lüks bir araç içinde iki kadın cesedi bulunur. Maktullerden Begüm başarılı bir doktor, Elif ise hayatını eskortluk yaparak kazanan bir kadındır.
Baraj suyunun çekilmesiyle birlikte kırmızı bir bavulda iskelet olduğu görülür. Yapılan incelemeler sonucunda kemiğin genç bir kıza ait olduğu belirlenir. Olayı öğrenen Ersin ise bavuldan çıkan kemiklerin olaydan 6 ay önce kaybolan karısına ait olabileceği ihtimalinden şüphelenmektedir. Ersin'in tek amacı katilin tespit edilmesidir. Ancak maceraya atıldıkça ortaya çıkanlar olaya bambaşka bir anlam kazandırır.
