Herkesin gözleri önünde gerçeği itiraf eden Barış, zihninin içinde yaşayan Savaş’ın yönlendirmesiyle hastalığını ispatlama yoluna gidecektir. İşlediği tüm cinayetleri Savaş’ın talimatlarıyla yaptığı yalanını söyleyip, mahkemenin kararını doğrudan etkilemeye çalışır. Barış’ın bu itirafına hazırlıksız yakalanan Fırat, mahkemedeki yalanların önüne geçmek için karşı tezlerini hazırlar. Mahkemeden heyet raporuna giden yolda Barış’ın atacağı tüm adımların farkındadır. Ya hapishane ya hastane… Fırat, Barış’ın sonsuza kadar dört duvar arasında kalabilmesi için her yolu denemeye başlar. Bu oyununun sonuda kim galip çıkacaktır? Akıl mı? Delilik mi?
Confessing the truth in front of everyone, Barış will prove his illness with the guidance of Savaş, who lives in his mind. He tries to directly influence the decision of the court by lying that he did all the murders he committed on the orders of Savaş. Caught unprepared for this confession of Barış, Fırat prepares his counter theses to prevent the lies in the court. He is aware of all the steps that Barış will take on the way from the court to the committee report. Either a prison or a hospital… Fırat begins to try every way possible so that Barış can stay within the four walls forever. Who will win at the end of this game? Is it madness?
