Herkesin beklediğinin aksine bir eylem gerçekleştiren Barış, Büge’nin çocukların tedavisi için harcayacağı tüm mücevherleri kucağına bırakır. Elindeki bombayla öylece kalan Büge büyük kararsızlık içindedir. Bu çalıntı mücevherleri kullansa suçlu duruma düşüp Fırat’a ihanet edecek, kullanmasa çocukların hayatı tehlikeye girecektir. Tüm bunlar olurken Barış’ın planı ise bambaşkadır. Bu eylem aslında Büge için bir güven testidir. Büge, Barış’ın yolundan gidip aşağı inmeyi hak edecek midir? Tüm şüphelerini netlemeye başlayan Fırat, Barış’ın en büyük destekçisi olarak gördüğü Dadaloğlu’nu gözaltına alır. Tüm derdi Barış ve mahkum ordusunun nerede saklandığını bulmaktır. Bir yandan Dadaloğlu’nu sorgularken bir yandan da dışarıda kalan Fukara’nın peşine düşer. Fırat, Barış’ın ve mahkumların saklandığı yeri bulup deşifre edebilecek midir?
Performing an action contrary to what everyone expected, Barış leaves all the jewels that Büge will spend on the treatment of the children in his lap. Büge, who is left with the bomb in his hand, is in great indecision. If she uses these stolen jewels, she will become a criminal and betray the Fırat, and if she does not use them, the lives of children will be endangered. While all this is happening, Barış's plan is completely different. This action is actually a confidence test for Büge. Will Büge deserve to go down the path of Barış? Fırat, who begins to clarify all his suspicions, detains Dadaloğlu, whom he sees as Barış's biggest supporter. All he cares about is to find out where the army of Barış and prisoners is hiding. While questioning Dadaloğlu, he also goes after Fukara, who is left outside. Will Fırat be able to find and decipher the hiding place of Barış and the prisoners?
