Bütün aile Sumru’ya ne kadar haksızlık ettiğini anlayıp onun peşinden Konya’ya giderek özür diler. Sumru onlara karşı yaşadığı hayal kırıklığını ve kırgınlığını haykırırken herkes onun ne kadar haklı olduğunun farkındadır. Nuh’un beyninde kitle olduğunu öğrenen Sevilay korkuya kapılır. Doktordan duydukları Sevilay’ı ne kadar üzse de ne olursa olsun Nuh’un yanında olup onunla mücadele edecektir. Nuh ise hayatındaki diğer sorunları çözmeye odaklanmak ister. Bir yandan Sumru’ya üzülen Melek diğer yandan da Cihan’ın Almanya’dan gelen arkadaşı konusunda tedirgindir. Bu durum bir karmaşaya sebep olsa da Melek kimseye karşı taviz vermeyecektir. Nihayet kızının yaşadıkları için kahrolur. O artık kimsenin Sumru’ya zarar vermesine izin vermeyecek, bunun için gerekirse dönüşü olmayan bir yola girecektir.
The entire family, realizing how unfair they’ve been to Sumru, goes to Konya to apologize. As Sumru pours out her heartbreak and disappointment, everyone comes to see just how right she is. Upon learning that Nuh has a mass in his brain, Sevilay is overcome with fear. Despite how devastated she is by the doctor's words, she resolves to stand by Nuh no matter what and fight alongside him. Nuh, however, wants to focus on resolving the other issues in his life. Melek is heartbroken over Sumru, but also uneasy about Cihan’s friend who has arrived from Germany. Though this stirs up confusion, Melek refuses to back down to anyone. Meanwhile, Nihayet is crushed by what her daughter has endured. She is now determined not to let anyone hurt Sumru again—and if necessary, she’s ready to step onto a path with no return.
